Cheesecake M.Ö. 234 yılı Antik Yunan’ da çok popülerdi ve biri baharatlı-tuzlu; Libum, diğeri ise tatlı; Savillum/Cato’s Cheesecake olmak üzere iki çeşit olarak yapılırdı. Günümüze kadar gelişerek gelen temel tarif ise M.Ö. 230 yılında yayınlanmıştır ve yalnızca peynir, bal ve buğday unundan oluşmaktadır. M.Ö. 776 yılında ise ilk olimpiyat oyunlarında sporculara ikram edilmiştir. Romalıların Antik Yunan’ı fethi sonrasında ise M.Ö. 1000 yıllarında Roma orduları tarafından Büyük Britanya ve Batı Avrupa’ya tanıtılmış böylece Cheesecake İskandinavya, İngiltere ve kuzeybatı Avrupa’da popüler olmaya başlamıştır. Bu dönemde çeşitli tarif varyasyonları üretilmeye başlanmış ve günümüz tarifine daha çok benzeyen tarifler oluşmuştur.

Cheesecake tarihinde New York  Cheesecake’ den bahsetmezsek olmaz. Kadifemsi ekşi krema, krem peynir ve belli belirsiz limon rayihası ile yapılan kremamsı, pürüzsüz, zengin, yoğun ve lezzetli . 1928 yılında Birleşik Devletler’ de Kraft Philedelphia markası ile bol miktarda krema eklenerek pürüzsüz, kolay sürülen ve çok daha lezzetli olan pastörize krem peyniri piyasaya sürdü. New York’ taki efsanevi Turf Restaurant ’ın sahibi olan Arnold Reuben, ilk New York Cheesecake tarifini kendisinin ürettiğini iddia etmektedir.  Efsaneye göre Reuben kendisine ikram edilen Cheesecake ’i çok beğenmiş, tarifinde bazı değişiklikler yaparak ve Philedelphia Krem Peynirini kullanarak yeni bir tarif üretmiştir. Bu cheesecake’ i sahibi olduğu Turf Restaurant’ ta sunmaya başlamış ve büyük bir hızla Duke Elington gibi müşteriler arasında popüler hale gelmiştir.

**KLASİK CHEESECAKE/CLASSIC CHEESECAKE

**TARÇIN&ELMA CHEESECAKE/CINNAMON&APPLE CHEESECAKE

**BALKABAKLI CHEESECAKE / PUMPKIN CHEESECAKE

**KIRMIZI KADİFE CHEESECAKE / RED VELVET CHEESECAKE

**SAN SEBASTIAN CHEESECAKE / BASQUE BURNT CHEESECAKE

**NEW YORK CHEESECAKE / NEW YORK CHEESECAKE

Dünyadan çeşitli Efsane Tatlılar’ dan örnekler sunup da kendi ev baklavamızdan söz etmemek olmaz.

Günümüzdeki klasik baklava bu gösterişli ve incelikli şeklini Osmanlı döneminde almıştır. Baklava ile ilgili en eski Osmanlı kaydı, Fatih dönemine ait Topkapı Sarayı mutfak defterlerindedir. Bu kayda göre, hicrî 878 yılı (1473) şaban ayında Saray’da baklava pişirilmiştir.  17. yüzyılın ortalarında, İstanbul’ dan çok uzakta, Bitlis Beyi’nin konağına konuk olan Evliya Çelebi, baklava yediğini yazar. Sultan 3. Ahmed’ in dört oğluna 1720 yılında yapılan görkemli sünnet düğününü anlatan Vehbi’ nin “Surnâme”sinde, bütün konuklara baklava ikram edildiği yazılıdır.

Bunlar gibi kayıtlardan, Osmanlı İmparatorluğu’ nun hemen her yöresinde bilinen baklavanın, daha çok Saray’da, konaklarda, ziyafetlerde, şenliklerde tüketildiği anlaşılıyor. Zor beğenen servet ve mevki sahiplerini hoşnut etme çabasının, baklavayı basit bir hamur işi olmaktan çıkarıp ustalık gerektiren incelikli bir mutfak ürünü haline getirdiği söylenebilir. Saray’ da ve konaklarda, baklava yapımında usta olan aşçıların tercih edildiği ve baklava yufkasının çok ince açılmış olmasına önem verildiği biliniyor. İşe alınacak aşçıya, sınama olarak, pilavın yanı sıra baklava da yaptırılırmış. Aşçının usta olanı, hamuru kesişinden anlaşılırmış. Kesilen pazılar açıldığında, hem çok ince hem de tepsinin içini tam kaplayacak boyutlarda olursa, aşçının ustalığı kabul edilirmiş.

Pavlova, Yeni Zelanda’ nın Rus balerin Anna Pavlova adına yarattığı, taze meyvelerle süslenmiş merengden oluşan sembolik bir tatlıdır. Bu geleneksel tatlı aynı zamanda Avustralya’ da Christmas tatlısı olarak çok popülerdir.

1929 yılında Anna Pavlova’ nın Yeni Zelanda ziyareti sırasında Wellington Hotel pasta şefi efsanevi balerinin onuruna, tütüsünden ilham alarak mereng, krema ve kivi dilimlerinden oluşan bu tatlıyı yarattı. Günümüzde sadece kivi değil çok çeşitli meyve dilimleri ile servis edilmektedir.